Reytingde dalga dalga operasyon ama düzlük yok
Reyting tam baş belası bir sözcük, uğruna neler yapılıyor ama onsuz televizyon düşünülemez.
Televizyonun haşin doğasında var olmalı. Malum iki reklam arası için her şey ve reklamları belirleyen, sistemi döndüren şey reyting...
İlk reyting operasyonundan pek evvel yazmıştım reyting sistemindeki aksaklıkları...
1.Dalgaya götüren süreç
Çok eskiye gitmeden;
2009 yılında ilk büyük sinyalini vermişti. TRT 1’de yayınlanan Ayrılık ve Çılgın Kanal adlı dizilerde reyting oynamaları olduğu iddia edilmişti. Hatta beyaz eşya hediye ederek kendi programlarını izletmek isteyen yapımcılar da gündeme gelmişti. O dönemlerde TİAK bir skandal ortaya çıkarmıştı, yine bir yapımcı, dizisinin reytingleri yükselsin diye, reyting cihazı olan Ankara ve İzmir’deki 20 haneyi maaşa bağlamış, aileler de itiraf etmişti.
Bunun sonrasında TRT, AGB’den ayrıldı.
Yaklaşık iki yıl önce AGB ve onu denetleyen bir üst kurul olan Televizyon İzleyicileri Araştırma Komitesi (TİAK) yöneticilerinin TRT'nin iki program yapımcılarını suçlayan açıklamaları üzerine, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin konuyu araştırıp yargıya taşımış ve AGB de, 220 deneğin reyting ölçüm cihazlarını sökmüştü. Sonrasına ise TRT, AGB’den ayrılarak SBT adlı şirkete kendi ölçümlerini yaptırmaya başlamıştı.
TRT Müzik gecesinde Şahin, 800 deneğin deşifre olduğunu söyleyene kadar haberimiz yoktu. Meğer deşifre olan denek sayısı 1070 imiş.
Ve tarih 14 Aralık 2011 operasyon biraz geç de olsa patladı. 1. dalganın sonucu reyting sisteminde derhal değişikliğe gidilsin oldu. Zaten TNS ile anlaşılmıştı ancak bence operasyon olmasaydı sanki AGB ile devam edilecekti gibi.
TNS ile yapılan anlaşma var ama yoktu.
2. Dalgaya götüren süreç
Operasyon ile yapılan incelemelerde AGB’nin bazı denkleri 9 yıldır değiştirmediği bazılarını ise 6 ayda bir değiştirdiği ortaya çıktı. TİAK, resmen AGB ile ayrıldığını, bundan sonra TNS ile çalışılacağını açıkladı.
Sonuç olarak 1.Dalga kifayetsiz kaldı.
TİAK’ın açıklamasına göre TNS mayıs ayından itibaren 5 ilde, 1045 hanede ölçümlere başlayacaktı. 1. dalga sonrası 'TNS, reyting için neden bu kadar gecikti?' başlıklı bir yazı yazmıştım. Hatta TİAK ile TNS'nin 15 Ekim 2009 tarihinde yapmış oldukları anlaşmanın linkini tekrar paylaşayım;
Yani, 1. dalga olmasaydı da TİAK, AGB'den ayrılma kararı alıp TNS ile anlaşmıştı ve anlaşma gereği TNS'nin ölçüme 2011'de başlamış olması gerekiyordu. Ancak Mayıs 2012'deyiz ve TNS hala denemelerde.
TİAK, TNS şirketi ve bazı yapımcılardan baskı ve tehdit aldığını öne sürüp denetçilikten çekildi. TNS, bir türlü sağlıklı bir sistemi hala hayata geçiremedi.
2. dalgada; TİAK Genel Müdürü Dursun Güleryüz ve TNS Genel Müdürü Gülen Atabek, şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldılar. 1 Mayıs'ta reyting denetimlerine başlayacak olan TNS şirketinin Genel Müdürü Atabek ve Güleryüz, polise verdikleri ifadenin ardından serbest bırakıldılar.
Gel de çık şimdi işin içinden; neden TİAK, TNS ile anlaşmasına rağmen zamanında AGB'den ayrılmadı da operasyon ayırdı ve TİAK'ın yerini kim alacak'tan tutun da; TNS, neden altından kalkmayacağı işe girdi ve bu kadar geç kaldı'ya kadar kafamda deli sorulaaaar uçuşuyor.
Bütün bunlardan çıkacak sonuç ise şu ki; televizyonculuğumuzu büyük bir reyting krizi bekliyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder