23 Ocak 2012 Pazartesi

Gülse Birsel’den yine müthiş gözlemler

Yalan Dünya’nın son bölümünde Gülse Birsel’in yine müthiş gözlem yeteneğini gördük. Açılay’ın kafeye her sabah uğrayıp Zeki Demirkubuz geldi mi? soruları tam 12’den vurdu. Gerçekten de her gün keşfedilme telaşıyla yaşayan oyuncu adaylarını biliyoruz görüyoruz. Malumunuz; Demirkubuz, Kader filminde başrol verdiği Ufuk Bayraktar’ı kafede keşfetmişti. Ancak öyle bir yetenek keşfetmiş ki Bayraktar, tv ve sinema dünyasında başarılarına devam ediyor son hızla.
Yönetmen yardımcısının telefonda; ‘Bilge Abi ben sadece senin setinde olmaktan onur duyacağım için bile gelir çalışırım. Abi ben parasız da çalşırım sadece bu filmde olmak istiyorum.’ Sözleri de gerçeğin ta kendisi…
Kamera önüne geçmek için çabalayan oyunculardan çok kamera arkası emekçilerinin çabaları ve içlerindeki aşk da büyüktür.
Açılay’ın rüyasında sayıkladığı Hayat Devam Ediyor’un ilk tanıtımına göndermede bulunan ‘Benim adım zahter 20 yaşındayım kocamsa bin yaşındadır.’ repliği dikkat çekti.
Diğer bir diyalog ise dizilerin acımasız koşullarına dikkat çekiyor. 80- 90 dk dizi çekmek öyle kolay değil.
Rıza büfeciye ‘Kardeş bu yan sokakta dizi çekiyorlarmış ya ne zaman öğle paydosu veriyorlar? Diye soruyor aldığı cevap ise; Onlar memur değil ki günde 20 saat falan çalışırlar.
Geçen sene yapılan eylemlerden sonra herhangi bir değişiklik oldu mu derseniz hiç sanmıyorum.
Yine sit-com çekmek en fazla 3 gün sürer, platoda çekilir, dış çekim olmaz o nedenle daha rahattır, bir de dramaları düşünün bu soğuk havalarda.
Hatta Al Yazmalım’ın oyuncusu Özge Özpirinççi’nin şu son sözleri şartları açıklıyor; Mazotun bile donduğu sette donmadan nasıl oynayayım!?
#BENCE90LAR
Okan Bayülgen, Disco Kralı 90’lar gecesi ile tam anlamıyla televizyon tarihine altın harflerle imza atan bir program yaptı.
Başlarda sadece müzik üzerinden gidilmemeliydi derken tv dizilerinin ve programlarının bantlarının da olması artı oldu ancak yine konuk seçimleri bence sadece müzisyenlerden olmamalıydı, konuk anlamında belli bir alanda kalınmış, çeşitleme olmalıydı.
Örneğin Rauf Denktaş için hazırlanan bir bant gibi keşke 90’larda kaybettiğimiz siyasiler ve sanatçılarımızı anan özel bir bant çok yakışırdı bu geceye.
TV bandında en çok dikkatimi çeken bir zamanların Sabah Şekerleri; şu anda Umutsuz Ev Kadınları’nda başarılı bir performans sergileyen Ceyda Düvenci ve Öyle Bir Geçer Zaman ki’den ayrılma kararı alan Erkan Petekkaya ikilisi oldu.
Gecenin en çok konuşulan yanı ise twitterın trend topiclerini tam anlamıyla ele geçirmesiydi. Dünya çapında da #bence90lar tagi 1. oldu.
Sessizlikten, sesliliğe gidiş başlıklı yazımda artık twitter ile suskunluk sarmalı ve gündem belirleme (agenda setting) teorilerinin anlam değiştirdiğinden bahsetmiştim.
İşte 90’lar Disko Kralı gecesi de twitter gündemini belirledi, oluşturdu. Artık kabul etmeliyiz ki gelişen teknoloji ile bambaşka bir boyuta gidiyoruz.
Şu an yapılan haberlerin ağırlıklı olarak da magazin- aktüel haberlerin kaynak olarak twitterı baz aldığını görüyoruz.
Sessizlikten, sesliliğe gidiş başlıklı yazımın sonuyla bitireyim; son olarak; Sosyal medyadan ne düşüneceğinizi görün ancak nasıl düşüneceğinizi değil…
Bence artık sosyal medyayla beraber suskunluk sarmalının…
Adı seslilik-çığırtkanlık modeli oldu. Sesliliği, çığırtkanlığı daha çok olumlu kullanabilmemiz dileğiyle…
***
Cuma günü Beyaz Show’a Megan Fox çıktı. Megan Fox’un bir tv programımıza gelmesi elbette başarıdır, programı dikkatle izledim. Murat Boz ve Fox arasındaki diyaloglar en dikkat çeken kısmıydı. Beyaz Show’un formata acil değişiklikler, yenilikler getirmesi gerekli.
En son izlediğim Medya Kralı’nın ise formatının Disco Kralı’na kaymaya başladığını gördüm eskiden tam kıvamındaydı, konu ve konuk seçimleri itibariyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder