3 Ekim 2011 Pazartesi

Nazan Kesal: İnsan olmaktan vazgeçilmemeli


30. İstanbul Film Festivali’nde Saç filmi ile en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Nazan Kesal, son filmi Saç ve oyunculuk üzerine açıklamalarda bulundu.
Tayfun Pirselimoğlu’nun Saç filminde rol aldınız son olarak ve İstanbul Film Festivali’nde en iyi kadınoyuncu ödülünü aldınız.
Saç nasıl bir film, filmde canlandırdığınız Meryem karakterinde sizi cezbeden neydi ve rolü kabul ettiniz? Bir senaryo okuduğunuzda karar verme süreci nasıl oluyor?
Saç, auteur sinemasının seçkin bir örneği. Seyri kolay bir film değil. Ben sinema seyircisi ve oyuncu olarak böyle filmleri izlerken ayrı bir haz alıyorum. Meryem’de beni en çok etkileyen durum, kaderine razı olmaması ve Hamdi ile (hiç tanımadığı bir adamla,hiç bilmediği bir ülkeye Brezilya gitmeyi istemek(!)) Yeni bir hayata başlama cesareti. Senaryoyu okumaya başladığınızda anlaşılıyor zaten özgün bir kalemden çıktığı. Böyle bir senaryoda oynamak istiyorsun hemen, çünkü derdim iyi sinema yapmak.
Saç nelerin metaforu sizce, kısa ve öz bir sözcük ancak büyük göstergeler barındırıyor filmde?
Saçlar çürümez öldüğümüzde.Kesildiğinde de saklanabiliyor.Yaşamı, ölümü, kutsallığı, belki biraz pornografiyi akla getiriyor..Peruk satan Hamdi ,saçını satmak zorunda kalan Meryem,sürekli ölülerin saçına takmış, saçını boyayan Musa, türbanlı kız,sarı peruklu sokaktaki kız.Tüm roller adeta kafamızdan çıkan o rengarenk teller üzerinden örülmüş.
Tayfun Pirselimoğlu, Saç ile Pus ve Rıza’dan sonra bir üçlemeyi tamamlıyor,
Pirselimoğlu ile çalışmak nasıldı?
Tayfun hep çalışmak istediğim ve bundan sonra da isteyeceğim usta bir yönetmen. Bir insanı hem seveceksiniz, hem de çok saygı duyacaksınız, ikisi bir arada çok sık karşımıza çıkmaz. Ama Tayfun bu iki unsuru da taşıyan bir insan. Son derece sakin, ne istediğini bilen bir yönetmen. Sinemada kendinden daha çok yönetmene inanmak, ona teslim olmak gerektiğini düşünüyorum.
Altın Portakallı bir oyuncu olarak, sizce oyunculukta başarılı olmak için neler yapılmalı?
Oyunculukta başarılı olmak için önce hayal kurmak gerekiyor. Kurduğunuz hayalin peşinden gitmeli, çok çalışmalı ve sürekli öğrenmeye açık olmalısınız. Samimi ve inanarak oyunculuk yapmalısınız, öbür türlü artistlik yapmış olursunuz. Temel olarak da “insan” olmaktan vazgeçmemelisiniz.
Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerinde rol almak nasıldı?
Çalışmak istediğim yönetmenler var. Zamanı henüz gelmedi. Bilge insana başka türlü bakıyor. Filmlerinde de bunu izlersiniz. Onunla çalıştıktan sonra sinema, oyunculuk, hayat,insan, bu kavramlar üzerinde epeyce değişime uğradım. Ezber bozan bir yönetmendir Bilge.
Sanat filmlerinde gördük şimdiye kadar sizi, sizce sanat filmi ve ticari film tanımı ne, ayrıldıkları en keskin nokta nedir? Sanatın tanımı, anlamı sizin için ne?
Sanat bu hayatı katlanılır ve yaşanılır kılıyor. Ticari filmler ise, adı üstünde gişeyi hedefler. Bunu bir tespit olarak söylüyorum, hiç de olumsuz bir niyetle değil..Sinemanın 7.sanat olma haliyle pek ilgilenmez, kaç milyon kişi gelirse ne kadar para kazanırım ve daha çok nasıl popüler olurumun peşindedir. Sanat filmi daha kalıcı ve daha incelikli bir alanda yer alır. Bence ikisini birbiriyle karşılaştırmak, buradan sonuçlar çıkartmak çok da doğru değildir. İkisi de gerekli ve ikisinin de kulvarları farklı..
Hem sinema hem televizyon hem tiyatro yapan bir oyuncu olarak, bu üçünün aralarındaki temel farklar nasıl? Her üçünü de biraz tanımlamanızı istesem?
Fark sadece mekan düzeyinde bence. Oyunculuk yapma halinde ise, tiyatro daha fazla disiplin ister. Oyunculuğun sınandığı yer tiyatrodur çünkü. Saklanacak hiçbir yeri yoktur. Sinemada oyuncu kötü oynamışsa, iyi bir yönetmen sayesinde ödül bile alabilirsiniz. Ama tiyatro biraz oyunculuğun “er meydanıdır”. Sonuçta, tiyatro oyuncusuz, sinema yönetmensiz, tv dizileri de yapımcısız olmaz.
Televizyonda son olarak Aşk ve Ceza dizisinde rol aldınız, televizyon dizilerine bakış açınız nasıl? Proje seçerken sanırım çok titizsiniz, kriterleriniz ne. Yeni projeler var mı?
Tv dizileri, izlenme oranlarından da gördüğümüz kadarıyla bu toplumun gerçeği. Bu gerçeği kabullenerek, oyuncu olarak bana heyecan verecek, kalıcı rollerin peşindeyim. Sinema ve tiyatro da dahildir bu isteğime. Kriterlerimse, tv de iş yapıyorsam yapımcı önemlidir, sinemada yönetmen, tiyatroda rol. Titiz olmak gerekiyor zaten. Yoksa emeğiniz heba olur gider, üzülürsünüz.
Şimdi tvde yeni bir proje var. Güzel bir kadro, iyi bir senaryo, güçlü bir yapımcı ve yetkin bir yönetmen. Şimdilik bu kadarını söyleyeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder