31 Ekim 2011 Pazartesi

Reytingin Anatomisi ÇIKTI


‘’Reyting Verileri ne kadar doğru’’ başlıklı yazımda reyting sistemindeki yanlışlardan, televizyonculuğun zan altında olduğundan bahsetmiştim.

Gel zaman git zaman kimseden ne AGB’den ne TİAK’tan hiçbir açıklama yok, bu deşifre olan 800 deneğin akibeti ne oldu, değiştirildi mi, aslında deşifre olmayan ama değiştirmesi sirkülasyon olması gereken 1700 aslında deşifre 800 ile 2500 deneğin de miadı doldu, onlarla ilgili bir gelişme var mı?..
“Van İçin Tek Yürek” kampanyasının AGB reytinglerinde izlenmediğini gördük, buradan Muhteşem Yüzyıl ve Kuzey Güney izlendi ama bu kadar kanalın yaptığı yardım yayının hali ortada halk duyarsız, dizi izliyorlar işte ne yapsak boş tarzı manipule edici haberler çıktı.
Peki tüm bunlar olurken aynı akşam yani Çarşamba akşamı ülkemizdeki reytingin anatomisini çıkaran bir program vardı ve gözlerden kaçtı!
Bu program TRT Haber’de yayınlanan Büyük Takip programıydı. Programı baştan sona izledim ve altı çizilmesi gereken çok çok önemli noktalar bulunuyor.
Ne olmuştu 2009 yılında TRT AGB reytinglerinden kendi isteğiyle çıkmıştı. Bu kararı TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin; “TRT, yanlıştan yana taraf olmayacaktır TRT, yanlıştan yana taraf olmayacaktır. TRT’nin reyting diye bir kaygısı yoktur, ama hukuk diye bir kaygısı vardır. Sis-temden çıktık çünkü yanlış tartan bir terazinin tarafı olmak istemedik” şeklinde açıklamıştı.
800 hanenin deşifre olması tek skandal değil, geçmiş yıllarda da bunun gibi birçok olay var, yapımcıların ellerine geçen listeler, izlenme karşılığı hediye teklifleri var.
Yani, Büyük Takip programına konuşan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in dediği gibi, AGB Neilsen araştırma şirketinin reyting ölçümünde güvenilirliği kalmadığını görüyoruz ve ‘Şu anki durum maalesef gerçekleri yansıtmıyor’ diyor Şahin aynı zamanda.
Şu anda ise 14 TRT kanalını SBT(Sabit Analiz Şirketi) adlı yüzde yüz Türk sermayesinden oluşan yeni bir şirket ölçüyor ve Şahin yeni sistemle beraber hangi kanalın ne kadar izlendiği bilgisine anında ulaşabildiklerini, böylece akıllarda soru işareti oluşmadığını söylüyor. İzlenme oranlarının anında öğrenilmesinin programlara daha kısa sürede müdahale şansı doğurduğunu belirtiyor. SBT’nin sisteminde saniyelik reytingler alınabiliyor. AGB şirketinin ölçümleri ise İtalya’da bulunan merkeze iletiliyor ve veriler burada işleniyor. Sonuçlar alınana kadar da neredeyse bir tam gün geçiyor.
Nasıl işliyor reyting sistemi?
Araştırma sonucu belirlenen evlere peoplemeter cihazları takılıyor. Artık o evlere denek deniyor. Üzerinde her hane bireyi için ayrı tuş var ve hangi birey izliyorsa izlemeye başladığında ve bitirdiğinde kendi düğmesine basıyor.
Sistemde; kayıt işlerini düzenli yapılan aileler her ay ödüllendiriliyor, programda puan karşılığında izlenen programlar ve bu puanlar karşılığında hediye edilen ev aletlerinden bahsediliyor. Düzenli tv izle hediyeyi kap; 150 puana mutfak robotu, 180 puana elektrikli süpürge, çatal-bıçak seti gibi. Böyle olunca dış müdahele olmuş oluyor haliyle.
1 Milyar Dolarlık Haksızlık
Programda Reklam Verenler Derneği üyesi Caner Turaman; Türkiye’de şirketlerin televizyon reklamı için ayırdığı bütçenin yaklaşık 3 milyar dolar olduğunu vurguluyor. Bu, 800 hanenin deşifresiyle 1 milyar dolarının haksız yere el değiştirmesi anlamına geliyor. Reklam verecekler için de en önemlisi en çok izlenen programın arasına reklamını koydurmak.
TİAK 1 Ekim 2011 itibariyle 800 haneyi iptal etti. 800 hanenin en geç 5 hafta içerisinde tamamlanacağını da belirtmişti ama henüz bilgi yok.
Prof. Dr Nilüfer Narlı, reyting sözcüğünün getirdiği olumsuzluklardan bahsediyor; ‘’Reyting sistemini birçok yapımcı üzerinde kaygı uyandırıyor, ürününü daha fazla satmak ürününün daha fazla insan tarafından izlendiğini ispat etmek için program kalitesinden fedakarlık edilebiliyor bir de reyting yapan bir dizi bir program varsa onun benzerini yapmaya çalışıyor, yaratıcılığı öldürüyor…’’
Türkiye’de ölçümler 21 yıldır AGB Nielsen şirketi tarafından yapılmakta.
Dünyada da aynı şirket ölçüyor teknik açıdan hiçbir ülkede hiçbir sorun yok ancak diğer ülkelerde olmayanlar bizde oluyor maalesef.
Medya Uzmanı Sedat Üretmen programda her şey olabilir bir hane izlemediği halde izliyor görünebilir. Mesela buna benzer itirazlar da oldu geçmişte bir tvnin yayını 24.00’te bitiyor ama izlenme sinyali geliyor.
Gazeteci Emre Aköz; ‘’TRT’nin bu çıkışını doğru buluyorum, %100 destekliyorum birilerinin bunu yapması birilerinin bu sisteme, durun hayır demesi lazımdı’’ diyor.
Reyting Sisteminde 2012’de Değişikliğe Gidiliyor
Reyting denetim mekanizması ise TİAK (Televizyon İzleme Alışkanlıkları Anonim Şirketi). TİAK Türkiye’de reytingi ölçen şirketi belirleme yetkisine de sahip.
TİAK bütün bu gelişmelerden sonra 21 yıldır ölçüm yapan AGB ile ayrılık kararı alıyor. Yeni ölçüm yapacak şirket ise TNS.
TNS şirketi ise ölçümlere 2012’de başlanması planlanıyor. Aslında 2011 planlanıyordu.
30 kanalın ölçülecek ölçüm yapılan şehir sayısı arttırılıp denek sayısı da 2500’den 3500’e çıkarılacak.
(TNS Media Research, dünya genelinde, internet, TV ve radyo izleyici ölçümü hizmetleri veriyor. Operasyonun uzmanlığı ve teknololojisi, Kanada, Çin, Norveç, Danimarka, Rusya, İspanya, İngiltere ve ABD dahil 30’dan fazla ülkedeki izleyici ölçümü hizmetlerini desteklemekte. Araştırma, öngörü ve danışmanlık şirketi olan Kantar Grup’un bir parçası.)
Bazı haberlerde yazılarda okuyorum deniyor ki bu dizi reytinge kurban gitti, hikayesi iyi ama işte halkımız bunu istemediğinden tutmuyor gibi gibi birçok örnek…
Ben de onlara şöyle demek istiyorum şaka mı yapıyorsunuz şu anda reyting sözcüğüne hala bütün bu olanlardan sonra güvenebiliyor musunuz…
Bence reyting sözcüğünü bir süre kullanmayalım (en azından ben kullanmayacağım) ve yeni sistemin hayat geçirilmesini bekleyelim.
Umarım mis gibi yeniliklerle yeni ölçüm sistemiyle televizyon dünyamız için de güzel olacak gelişmeler olur ve bütün bu olanlar temizlenip gider.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder