28 Şubat 2012 Salı

Bırakınız Oscar’ı

Kodak Tiyatrosu’nun son kez ev sahipliği 84. Oscar Ödülleri sahiplerini buldu.
Her sene klasikleştiği gibi Yekta Kopan, Mehmet Açar ve Tuğrul Eryılmaz ile NTV- Cnbce Oscar yayınında karşımızdaydı.
Moda bölümünde bu kez değişiklik vardı modacı Simay Bülbül ve Vogue Türkiye editörü Zeynep Yapar kıyafet yorumları yaptılar.
Onlara bağlantı stüdyoda alt kattan üst kata şeklindeydi nedenini hiçbir şekilde çözemedim, anlamsız, gereksizdi.
Ve de modanın, sinemanın yine her yayında olduğu gibi önüne geçmesinden rahatsız oldum. Apar topar söz kesilmeleri de sağlıksız diyaloglara neden oldu.
Neyse ki yayın esnasında ara ara çok da sağlıklı olmadan asıl mevzumuz 7. sanat sinemaya dönüldü.
En iyi yayına geçeyim…
Oscar Töreni, dünyanın 225 ülkesindeki televizyon kanallarının naklen yayınlandığı ve 1 milyar insanın izlediği bir tören.
Gecenin sunuculuğunu ise 9. kez ünlü komedi oyuncusu Billy Crystal yaptı.
Tören Billy Crystal’in müthiş videosu ve Oscar şarkısıyla başladı.
Oscar törenlerindeki sunucularının her yıl yaratıcı performanslarını izledikçe işte çok yönlülük işte star olabilmek işte yetenek diyorum.
Törenlerde en hayran olduğum şey her şeyin müthiş organize edilmesi. En basit örnek; tören tam saatinde başlar hep.
Bu gecenin böyle olmasında müthiş yapımcılar Brian Grazer ve Don Mischer ’in imzası var. Bize de bir Brian Grazer bir Don Mischer kafası lazım ama neredeee…
İlla büyük bütçelere gerek yok emin olun.
Altın Portakal yayınları, organizasyonları aklıma geldikçe üzülüyorum ahvalimize.
Bir de her törene sinemayla alakası olsun olmasın ……. Oscarı tamlaması yapılması var.
bırakınız bizim Oscar’ımız demeyi.
Berbat rejiler,
ödülü alıp ödülü vereni beklemeden yerine önden merdivenlerden giden insanlar, sahneye çıkıp saatlerce bitmek tükenmek bilmeyen miting konuşması yapan siyasiler…
Oscar töreninde bir tane siyasetçi çıkabiliyor mu, asla ve asla… Sanatçıların gecesi çünkü, birbirlerini ödüllendiriyorlar!!!
Ellerinde bir tomar kağıt tutan onlara bakmadan konuşamayıp, doğaçlama yapamayan sunucular.
***
Sonuç olarak yine her yönüyle yaratıcılık dozunun had safhada olduğu, şov ve organizasyon kusursuzluğuyla harika bir yayın, harika bir reji, harika bir tören izledik.
En başarılısı da Hugo, The Artist ve Midnight in Paris gibi sinema sanatı güzellemesi yapan filmlerle örtüşen atmosferdi.
Galiba aday olan filmlerin kalitesi, güzelliği açısından da en sevdiğim tören oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder