27 Şubat 2012 Pazartesi

Nur Serter kendini savunurken nefret suçu işliyor

Uçurum dizisi konusuyla olay yaratması, farkındalık yaratması gerekirken uğraşılan şeylere bakın…
Dünden beri sinir içerisindeyim.
Ortada ne atılan başlıklar gibi bir skandal var ne de atılması gereken bir iddia var…
Dün yazımda şöyle bahsetmiştim; kötü adamın sağ kolu Nur Serter rolünde uzun zamandır başarılı bir dizide görmeyi istediğim Esra Ronabar da çok iyi bir kötü olmuş. Bu karakter zamanında fahişelik yapmış sonra mama olmuş.
Ve CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter; “Diziyi izledim. Karakter, fahişeden ve mamadan da kötü. Benim ismim kolay değil. Siyaset yaşamında da yeni bir insan değlim. 10 yılı aşkın süredir tanınıyorum. İsmimin bu şekilde kullanılması tesadüf değildir. Böyle bir tesadüf olmaz. Şu andan itibaren benden özür dahi dileseler kabul edemem.” diyor.
Nur Serter kendini savunuyor güya ama nefret suçu işliyor, kime karşı mı seks işçilerine karşı. Onlara iğrenç diyor.
Seks işçilerinin bu aşağılanma karşısında haklarını kim koruyacak peki sorarım., .onlar insan değil mi diye sorarım. Onları bu sürece iten nedenleri kim sorgulayacak sorarım…
Nasıl isterdim milletvekilinin bu dizinin bu cesur konusuna eğilip destek olmaya çalışmasını farkındalık yaratmaya çalışmasına…
Gerçek ile kurmaca kavramlarını ayırdına varmalı.
Atılan başlıklara ne dersiniz ‘Uçurum’da milletvekili skandalı. Milletvekilini hayat kadını yaptılar.’
Yahu bu bir dizi…hani yazar ya hep dizilerin filmlerin başında; o yazıyı alıp duvarlara asmalı, tekrar tekrar okumalı;
‘Bu dizi, bu filmdeki karakterlerin hepsi hayal ürünüdür, gerçek kurum ve kişilerle alakası yoktur.’ diye.
Asıl enteresanı yapım şirketinin o aslında Nur Serter değil Nur Sertaç idi diyerek özür dilemesi. Mademki Sertaç neden özür diliyorsunuz, Serter olsa bile niye özür diliyorsunuz ki, Nur Serter adını bir karaktere vermek suç değildir; ben gazetede basım hatasını olduğunu hiç sanmıyorum. Yapım şirketi kamuoyundan da özür diliyor yine gereksiz yere!
Yapımcı şirket evet kullandık ancak bunda asla kasıt yoktur, bu sadece bir kurmacadır dese zaten sonuna kadar haklı.
RTÜK Başkanı Davut Dursun ise; ‘Yazılı basında yer alış ve bunun hukuka uygun olup olmaması bizim alanımızın dışında bir konudur. Dizideki hususa gelince önceden bir şeyi yasaklama şansımız elbette ki söz konusu değil. Yayınlandıktan sonra iddia edildiği gibi bir hususa rastlarsak biz onu hızlı bir şekilde değerlendirmeye alır ve gerekli çalışmayı yaparız. Ama bugün yaptırdığım çalışmada akşam yayınlayan dizinin birinci bölümünde iddia edildiği şekilde bir yayın olmadığını tespit etmiş bulunuyoruz.” şeklinde açıklama yaptı.
Farkında mısınız? Dizinin cesur konusu…
Uçurumun kıyısındaki hayatlar, uçurumdan atılıyor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder