19 Ağustos 2013 Pazartesi

İsmail Ege Şaşmaz: "Önemli olan yetenek ve oyunu nasıl verdiğim"

İsmail Ege Şaşmaz, Kanal D’de yayınlanan ‘Güneşi Beklerken’ dizisindeki
oyunculuğuyla hayatımıza girdi . Keşfedilme ve başrol olma hikayesi de ilginç. Şaşmaz, bulunduğu projeden çok mutlu. “Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyorum ve umarım devam eder. Yaptığınız işin insanlar tarafından be ğeniliyor olması mutluluk ve heyecan verici” diyor.
İsmail Ege Şaşmaz’ı ekranda gördüğünüzde pırıltısı fark ediliyor, genç kızların dikkatini
de yakışıklılığıyla çekiyor. Ancak ona göre yetenek ve oyunu nasıl verdiği daha önemli...
 "Önemli olan yetenek ve oyunu nasıl verdiğim"
Oyunculuğa nasıl başladınız?
İlkokul 8. sınıftaki okul mezuniyet münazarasında sunuculuk yaptım ve bu benim sahne korkumu
yenmeme vesile oldu. Lise 1’deyken ‘Acil Servis’ adlı oyunla Manisa Belediyesi Liseler Arası
Tiyatro Yarışması’nda ekipçe ödül aldık. Oyunculuk hayatım da bu küçük adımlarla başlamış oldu.

Alaylı mısınız?
Yarı alaylı diyebiliriz, lisede tiyatroya devam ettim. Lise bittikten sonra Manisa
Belediye Konservatuvarı Tiyatro-Oyunculuk Bölümü’nü erkeklerde birinci olarak kazandım.
Burada eğitimimin sadece bir yılını geçirebildim ve ardından İstanbul’a geldim.
Eğitim ne kadar önemli? Aslında yetenek kadar eğitimin de önemli olduğunu düşünüyorum.
Her ne kadar konservatuvarı sadece bir yıl okuyup bırakmak durumunda kalmış olsam
da bana çok şey kattı ve bugün de faydasını görüyorum. Eğitimime de bıraktığım yerden
önümüzdeki sene devam etmeyi planlıyorum.

‘Güneşi Beklerken’e seçilme süreci nasıldı? Neler hissettiniz?
Çok heyecanlıydım, senaryonun konusu, oynayacağım karakter, en önemlisi de yönetmenimiz, her şey
çok iyiydi ve bu ekipte olmayı çok istiyordum. İlk görüşmemden sonra bir gece etkinliğinde
süpervizörlük yapıyordum ve İrfan Şahin ile karşılaştık, konuştuk. Her şey bir bakıma
orada değişti. Kadroya dahil olduktan sonra da ilk dizimde başrol oynuyor
olmak benim için çok büyük bir fırsattı ve beni çok heyecanlandırdı.

Diziyi kabul etme nedenleriniz neydi, canlandırdığınız karakter Barış etkili oldu mu?
Öncelikle senaryoyu okuduğumda konusu çok hoşuma gitti. Barış’ı çok sevdim ve okurken bile gözümde
canlandırmaya başladım. Yönetmenimizin kim olduğunu, kadroyu ve Kanal D’de olduğunu duyunca
mutlaka bu işin içinde yer almak istedim.

Barış nasıl bir karakter sizce? Gözlemlediğim kadarıyla çok vicdanlı ve haklıdan yana. Bu durum da Kerem ile arasını bozuyor, değil mi?
Barış, vicdanlı, kendi halinde, sakin, haklıdan yana olan bir çocuk. Anne ve babası o daha küçükken
bir trafik kazasında öldüğü için anneannesi tarafından büyütülmüş. Kerem ile olan ilişkisi için de
aslında kardeş kavgası desek daha doğru. Daima kavga ve barış olur kardeşler arasında...

Set ortamı nasıl?
Sete ilk başladığımızda yönetmenimiz Altan Hoca’nın bir sözü vardı. “Biz bir aile olacağız” demişti
ve kısacık bir zamanda bir baktık ki olmuşuz. Ben de bu ailenin içinde yer almaktan son derece
keyif alıyorum.

Emre Kınay deneyimli bir oyuncu, sizlere tavsiyelerde bulunuyor mu?
Evet, Emre Hocam senaryoda ya da oyun vermede sıkıştığım konularda daima yanımda. İlk projemde böyle
bir hocayla çalışma fırsatı bulmak benim için büyük bir şans. Kendisine teşekkür ediyorum.

Yakışıklılığın avantajı ne kadar oluyor oyunculukta?
Tabii ki yardımcı oldu ancak önemli olan yetenek ve oyunu nasıl verdiğim.

Gençlerin size ve diziye tepkileri nasıl?
Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyorum, umarım devam eder, yaptığınız işin insanlar tarafından
beğeniliyor olması mutluluk verici. Beni gördüklerinde “Yeni bölümde neler olacak?” diye
soruyorlar ve işi ne kadar beğendiklerini anlatıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder